22 Nisan 2013 Pazartesi

"Biz O Gün Şampiyon Olmuştuk Mustafa Abi..."




Aslında hiç de sandığın gibi olmadı Mustafa abi.

O gün zayıf kalbini inciten beraberlik şampiyonluğumuzu engelleyememişti. Sanma ki o kusmukta boğulmuştu hak…

Son sözünün aksine, 27 sene sonra bu kez şampiyon olmuştuk biz.

Görmeliydin o sabahı. Devletin polisi katilini yakalamış, hakkın yerini bulacağı günlerin yakın olduğunu işaret etmişti. Sorgular, sualler, davalar ve nihayet adalet… Tanık olmalıydın Mustafa abi, ülken futboldaki pislikleri nasıl da kusuyordu dışarıya… O gün senin canını alanlar bir bir gidiyordu mahpus damının altına… Gazeteler boy boy “Hırsız” diyordu…

“Hak hırsızı”

“Can hırsızı…”

Sahiplenmediler hiç Mustafa abi, “Adalet” diye bağırdı herkes,

“Adalet bulsun yerini…”

Federasyon başkanı lanetledi yapılanları, “Her şey yeterli, gereğini yapacağız” dedi tereddütsüz.

Kulüpler Birliği sert bir açıklamayla “İçimizdeki pisliklerden kurtulacağız” dedi hemen ardından.

Spor hukukçuları “Bu bir dönüm noktasıdır futbolumuz adına, adalet için savaşacağız” dedi yüksek sesle.

Hele siyasiler… Sabahlara kadar kafa yordular temiz futbolu yutan bu bataklığı nasıl kuruturuz diye… Meclisteki tartışmaları dinlemeliydin. Vekillerin senin hakkını teslim etmek için cesurca gidiyordu suçluların üzerine. Yasa ağırlaştırılıyor, şikecilerle mücadelede siyasiler de ellerinden geleni yapıyordu.

Başbakan “Savcımız ve polisimizin gayretli çalışmaları sonrasında futbolumuzu kirleten ve milyonlarca samimi futbolseverin oyununa hile bulaştıran bu kişiler ve yaptıklarından fayda sağlayan kulüpler en ağır şekilde cezalandırılacaktır” diyordu gözünü kırpmadan.

O eleştirdiğimiz İstanbul basını bile uyanmıştı. Kardeşlerinin haklılığını yazıyordu gazeteler, kardeşlerinin haklılığını anlatıyordu tvler, kardeşlerinin haklılığını savunuyordu eleştirmenler, yorumcular…

Hiç beklemezdin değil mi?

Ama yalan yok, tam olarak böyle oldu işte…

Hele kupanın teslim edildiği o gün yok mu… Ah Mustafa abi… Şahit olabilseydin keşke…

Üstü açık bir otobüsle girdi takım Beşikdüzü’den kente… Vakfıkebir, Çarşıbaşı, Akçaabat derken saatlerce giremediler merkeze. On binlerce kişi sokaklardaydı. O sessiz, o yılgın şehir şahlanmıştı adeta. Hoparlörden tek tek futbolcuların isimleri anons ediliyor, on binlerce kişi yanıtlıyordu “Tolga… Onur… Colman…” diye. En son “Güneeşşş” diye bir ses yükseldi… Yıkıldı sanki o kent Mustafa abi; daracık sokaklardan, bitmeyen merdivenlerden, yorucu yokuşlardan süzülerek arşa değdi “Şenol” cevabı…

Yağmur yağıyordu yine… En sert sandığın Trabzon delikanlıları bile gizlemek zorunda kalmıyordu gözyaşlarını. Yağmur damlalarına karışan tuzlu gözyaşlarından güç alarak yükseliyordu tezahüratlar… Ellerindeki bordo mavi bayraklarla camlardan sarkan o çocukların yüzündeki sevinci görmeliydin. Senin gençlik kahkahaların vardı göz bebeklerinde sanki dersin… Görsen, hepsini kendin sanardın… Zaten hepsi sendi aslında; bu gözyaşları, bu çığlıklar, bu tezahüratlar biraz da senin içindi…

Şampiyonluk, ne güzel şeydi…

Bir rüya gerçeğe dönmüş, karanlık geceler tükenmiş ve aydınlığa koşmuştu kardeşlerin nihayet…

Anlatacak ne çok şey var daha… UEFA Şampiyonlar Ligi’ne Trabzonspor’u çağırıyor, Trabzonsporun seneler önce yaptığı gibi yine dize getiriyordu Inter’i, hem de İtalya’da. İnanabiliyor musun? Neyse, bunu da başka bir zaman yazarım sana…

“Biz o gün şampiyon olmuştuk Mustafa abi…”*

Yine bir 30. haftada. Yine bir 22 Nisan’da. Yine saat 20:00’de…

2011’den 2013’e geçen iki sene, senin yokluğun dışında Trabzonspor için o kadar iyi geçti ki…

Biliyoruz, ihmal ettik seni ziyareti… O kadar çok bekleyeni var ki kupanın senin gibi…

Geleceğiz ama söz, geleceğiz muhakkak mezarına. Kupa değecek toprağına…

Sen sakın yanlış anlama!

İşler gerçekten de yolunda…

Memleket o kadar da kötü bir yer değilmiş anlayacağın.

Ruhun şad, mekanın cennet olsun Mustafa abi…

Kalmasın gözün arkada…

Biz çok iyiyiz buralarda…

...

* "Biz o gün şampiyon olmuştuk Mustafa abi" sözü İlhan Özmen'e aittir. Biz rol çaldık... Candan teşekkürlerimle. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder