1 Ekim 2012 Pazartesi

Şimdi Ne Yapıyorlar? - III -


Eski yabancı futbolcularımızın bizden sonra ne yiyip içtiğini, şimdi nerede ne yaptığını derlediğimiz serinin sonuncusuna geldik. Bunlarla birlikte 79 futbolcu oluyor. Geri kalanları da zaten hali hazırda Trabzonspor'da oynamakta. Bence güzel bir seriydi. Umarım sizin için de eğlenceli olmuştur.

Linkler:

Şimdi Ne Yapıyorlar? - I -
Şimdi Ne Yapıyorlar? - II - 

Buyurun... 

Michael Petkovic (2002-05) – Çok garip goller yediği de olurdu ancak önünde oynayan Erdinç’le Tolga Seyhan’ın, Erdinç’le Tolga Seyhan olduğu zamanlar, kalesini gole kapatmış bir oyuncuydu. 2004-2005 sezonunda ilk yarıda sadece 9 gol yiyerek Avrupa’nın en az gol yiyen kalecileri arasına girmişti. Aynı sezon Fatih Tekke gol kralı olmuş, Cem Papila şampiyonluğu çalmıştı. Petkovic bizden sonra Sivas’ta oynadı uzun süre biliyorsunuz. Sivas’tan ülkesi Avustralya’nın Melbourne Victory takımına döndü ancak bir sezon sonra futbol kariyerine son noktayı koydu.

Karel D’Haene (2003-05) – Çok yakın dönem olmasına rağmen ilginç bir şekilde benim zihnimden neredeyse tamamen silinmiş bir Belçikalı. Trabzon’dan Manisa’ya, oradan da ülkesine dönmüş. Şimdilerde birinci lig takımlarından  S.V. Zulte Waregem’de oynamaya devam ediyor.  

Bernd Thijs (2004-05) – Belçika efsanelerinden biri daha... Yarım sezon ancak durabildi takımda, Fatih Tekke’ye abi demediği için tokat yediği iddiası vardı. Devre arasında Mönchengladbach’a gönderilmişti. 2007’den beri de Belçika’da Gent takımında oynuyor, hem de kaptan. Emekliliği geldi artık, yaş 34.

Tomáš Jun (2005-2008) – Bir başka Mithat Halis bombası. 2005-06 sezonu başında 5 yıllık imza atmış, yarım sezon başarısız olmasına karşın önce Beşiktaş’a, oradan Sparta Prag’a, oradan Teplice’ye kiralanmıştı. En son yine aynı takıma satıldı. Şimdi Austria Wien takımında oynuyor. Hatta son maçında bir de gol atmış.

Jefferson de Oliveira Galvão (2005-2008) – Brezilya’dan transfer edildiğinde nerdeyse eski takımının başkanının istifasına sebep olacaktı. Taraftarlar büyük tepki göstermişti satılmasına. Çok gençti Trabzon’a geldiğinde. Beklendiği gibi bir performans gösteremedi ne yazık ki. Yıllar sonra verdiği bir röportajda, eşiyle birlikte kente geldiklerinde bir türlü buraya alışamadıklarını, bazen birlikte ağladıklarını vs. söylemişti. Epey zor olmuş yani o genç yaşta yaptığı bu kıtalararası transfer. Trabzonspor’dan sonra bir yıl Konya’da oynamış arkasından eski takımı Botafago’ya dönmüştü. 2009’dan beri burada oynuyor…

Fabiano Eller (2005-07) – Futbolculuğunun Trabzonspor sonrası dönemi başarılı. Kiralık gittiği Internacional’de mevkisinin en iyisi seçilmiş. Sonra transfer olduğu Atletico Madrid’de de nispeten başarılı bir sezon geçirdikten sonra ülkesine dönmüş. 2006 ve 2010’da Internacional’le Libertadores kupasını kaldırmış. Mısır macerasından sonra en son Brezilya’nın dördüncü ligi kabul edilen garip isimli ligde oynayan Grêmio Esportivo Brasil takımına transfer olmuş. Hala burada görünüyor…

Mirosław Szymkowiak (2005-07) – Trabzonsporluların kalbinde bambaşka bir yeri olan Polonyalı. Üstüne ne kadarının doğru olduğunu bilemediğimiz bir ton dedikodu üretilen “ailevi” sebepler nedeniyle Trabzonspor’daki ikinci senesinde içine kapanmaya başlamış ve devre arasında da futbolu bıraktığını açıklamıştı. Olayı ise biliyorsunuz; eşinin kendisini o dönem Trabzonspor'da oynayan Fatih Akyel'le aldattığını öğrenip bunalıma girdiği ve bu nedenle futbolu ve her şeyi bırakıp gittiği söyleniyordu Szymek'in. Günahı boyunlarına. 

Reis şimdilerde Polonya’da bir televizyon kanalında yorumculuk ve muhabirlik yapıyor. 

Hala çok karizmatik, hala çok yakışıklı ve hala çok kötü giyiniyor. 

Marcelinho (2006-07) – Nuri Albayrak dönemi transferlerinden. Müthiş sansasyon yaratmıştı gelişi. Bundesliga’da beş yıl oynayıp 65 gol atan adamdan söz ediyoruz. Ziya Doğan dönemiydi. Çok acayip yerlerde oynamıştı garibim Marcelinho, sol bek falan. Nihayetinde yarı dönemde Wolsfburg’a gitti. Orada da olmadı ve Brezilya serüveni başladı yeniden. En son Brezilya üçüncü ligi takımlarından Paysandu Sport Club’e gitmiş. Ey gidi sarı kafa Marcelinho… Oysa ne çok heyecanlanmıştık.

Adrian Djokaj (2006-07) – Kariyerinde 15 takım var; bunların sadece üçünde iki sezon üst üste oynayabilmiş bir oyuncu Adrian. En son Karadağ’ın Mogren takımında oynamış, 2011’de de futbolu bırakmış.

Milan Stepanov (2006–07) – Ziya Doğan’ın bizzat kendi ağzından “beğenmiyorum” sözünü duyduğum Sırp stoper şimdilerde Mersin İdman Yurdu’nda bildiğiniz üzere. Taraftar onu, o da taraftarı çok sever nedendir bilinmez.

Kiki Musampa (2006–07) – Hollanda, İspanya, İngiltere tecrübesiyle Türkiye’ye geldi, Ajax görmüş, Manchester City görmüş, Atletico Madrid görmüş adam Türkiye'de Ziya Doğan’ın eline düştü. Yedek kulübesinin en sevimli gediklisi olan Musampa, 2010’da futbolu bıraktı. Şu anda Ajax’ın altyapısında antrenörlük stajı yapıyor.

Ayman Abdelaziz (2007–09) – Ziya Doğan’ın prensi. Hala Mısır’da Masr El Makasa takımında oynuyor.

Fredrik Risp (2007-08) – Gençlerbirliği’nden geldi. Sakatlıktı bilmem neydi derken, olmadı. Trabzonspor’dan sonra bir süre yine Ankara’da takıldı. En son Güney Kıbrıs takımı Ethnikos Achnas takımına transfer olmuş. Yaş 31.

Daouda Jabi (2007-08) – Fransa liginden Kayseri Erciyesspor’a, oradan da Albayrak zamanı Trabzonspor’a gelmişti. Sezon sonunda yollar ayrıldı. Jabi o zaman 27 yaşındaydı. Görünüşe bakılırsa erken emekli oldu zira Trabzonspor’dan sonra hiçbir hareketi görünmüyor. 

Sayed Moawad (2007-08) – Sezonun devre arasında kiralandı ancak beğenilmeyince geri gönderildi. Şu an halen Mısır’da Al-Ahly takımında forma giyiyor.

Christian Brüls (2008-10) – 2008-09 sezonu başında 19 yaşındayken transfer edilip özel anlaşmalı olduğumuz Maastricht kulübüne kiralandı. İki sene orada oynadıktan sonra Trabzonspor’da düşünülmedi; bir yıl Westerloo’da oynadıktan sonra Belçika’nın Gent takımına gitti o da. Thijs’le birlikte oynuyorlar. İki gün önce doğum gününü kutladı. Yaşı henüz 23. 

Isaac Promise (2008-10) – Ofsayt kuralını bilmeyen forvet. Bildiğiniz üzere Antalyaspor’da şu an.

Rigobert Song (2008-10) – Galatasaray’dan geldi, çok fazla sevildi. Bir ara saçını sarıya boyatmıştı da çoluğu çocuğu ekrandan uzak tutar olmuştuk görüp de yüreği hoplamasın diye. Öyle güzel adamdı. 

Song şimdilerde Kamerun milli takımının genel menajerliğini yapıyor. 

Tony Silva (2008-10) – Pek parlak bir kalecilik serüveni yoktu ancak efendiliğiyle hatırlayacağız Tony’yi. Tabii bir de Tolga ve Onur’un gelişimine katkısıyla. Evet, Tony Slyva’nın bu iki kalecimizin üzerinde olumlu etkileri olduğu konuşulur hala. Trabzonspor’dan ayrıldıktan sonra takım bulamayınca futbolu bıraktı sessiz sedasız. Bu yıl içerisinde de epey olaylı bir boşanma yaşamış.

Hrvoje Čale (2008-11) – Bedelsiz gittiği Wolfsburg takımında halen, ancak forma şansı bulamıyor.

Faty Papy (2009-10) – 16 yaşındayken Burundi’den transfer edildi. Epey konuşulmuştu scoutlar tarafından o dönem. Fakat beklenen olmadı. Bir süre Maastricht’te kiralık oynatıldı, sonra sözleşmesi feshedildi. Şu anda Ruanda’nın APR takımında oynuyor. Tercüman Halil’in söylediğine göre Türkçe’yi en çabuk öğrenen futbolcuydu aynı zamanda.

Razundara Tjikuzu (2009-10) – Bizden sonra Kasımpaşa’ya giden ve geçtiğimiz sezonun sonunda Türkiye’den ülkesine kesin dönüş yapan Tjikuzu, Namibya’nın United Africa Tigers Windhoek takımında futbola devam ediyor. Namibya Süper Ligi’nin de yeni başladığını not düşelim. Başarılar Cikuzu.



Drago Gabric (2009-11) – Hikayesini herkes çok iyi biliyor. Bir trafik kazası, ölümden dönüş, “futbol oynayamaz” raporuyla feshedilen bir sözleşme ve Hırvatistan’da futbola yeniden tutunuş. Çok istemesine rağmen Trabzonspor’da kalamayınca ülkesine dönmüş ve Hajduk Split’te futbola yeniden başlamıştı. Birkaç gol de attı. Bir sezon sonra bedelsiz olarak HNK Rijeka takımına gitti. Hala orda. Ara ara forma şansı buluyor.

Jaja (2010-11) – Bursaspor’la oynanacak Süper Kupa maçından birkaç saat önce maç otobüsünü beklerken telefonlara gelen mesajlarla öğrenmiştik transferini. Hakkında bildiğimiz tek şey Beşiktaş’a attığı müthiş goldü. Sonra öğrendik ki aslında bundan çok daha fazlası varmış Jaja'da. Trabzonspor’a gelen şüphesiz en yetenekli bir iki futbolcudan biriydi. Sezon sonu gitmek istedi, tutan olmadı. Al-Ahly’ye gitti. Geri dönmek istedi, bu sefer alan olmadı. Şimdi Internacional’de. Hala adı anılınca ortalık karışıyor. Taraftar unutamadı, unutabilecek gibi de durmuyor. Şampiyonlukta en büyük payı olanlardandı, ayağına sağlık Jaja reyiz.

Teofilo Gutierrez (2010-11) – Bu psikopat golcüyü unutan olmayacağı için özet geçiyorum. En son Racing Club’ta soyunma odasında takım arkadaşlarına paintball silahı doğrultunca kadro dışı kalmış, arkasından da satılmıştı. Şimdi eski takımı Atletico Junior’da yeni psikopatlıklar yapmayı bekliyor olsa gerek. Adam olsa büyük golcüydü. Nasip.

Arkadiusz Glowacki (2010-12) – Şampiyon kadronun buz adamı, eski takımı Wisla Krakow’da bildiğiniz gibi. Gittiğinde her zaman giydiği 6 numara başka bir oyuncudaymış. O transfer olunca formayı giyen oyuncu yanına gelip “Bu numaranın senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum, o yüzden senin giymeni isterim” diyerek duygusal bir şekilde numarasını teslim etmiş. Glowacki “şimdiki gençler çok saygılı” diyordu en son. Bir de kendisini genç oyuncuların arasında dede gibi hissediyormuş. Benden söylemesi. Özledik.

Pawel – Piotr Brozek (2011-12) – İkinci ikizlerin akıbeti de malumunuz. Pawel şu an Recreativo Huelva’da oynuyor, kardeşi Piotr ise ülkesinde Lechia Gdańsk’ta. Az haberlerini yazmadım köftehorların. Başarılar. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder